Hepimiz en az bir kez masal dinlemiş ya da uydurmuşuzdur. Çünkü masallar insanın hayalindeki olayların gerçeğe dönüştürülmüş haline verilen isimdir. Masallarda gerçeklik payı yok denilecek kadar azdır, bunun içinde masal konusuna göre çok abartılı ve sade olarak yazılabilir. Masalların geçmişlerinin çok eski dönemlere gittiğini de söyleyebiliriz. Bugün kısa masal okuyan bir kişi bu masalın ne zaman yazıldığını bilmese de çok eskiden beri var olduğunun farkındadır.
Masal okumakta yazmakta bir eserdir. Bu eseri ne kadar güzel icra edebilirseniz okuyucuyu da o kadar çok etkilersiniz. Masallar genel itibariyle olmayacak şeyler üzerine kurulu olduğundan anlatımında geniş zaman eki kullanılarak yapılması gerekir. Masallarda anlatımlar kısadır. Kısa masallar okuyucuyu içine doğru çekerken bunun bir alışkanlık halini alması çocuğa kitap okuma alışkanlığı da kazandırmış olacaktır. Masallarda zengin ve fakir kavramı yoktur. Çok zengin olsa da fakir olsa da masal okuyup dinleyebilir. Dinlenen her masalın özelliği kişiye göre değişiklik gösterir. Yani burada söylediğimiz şey masal okuma bir insanın sahip olabileceği en güzel yeteneklerin başında gelir. Çocukluk döneminde başlatılan bu sevda çocuğa zaman içinde okuma alışkanlığı kazandıracağı gibi dinleme süresinin de daha fazla olmasını sağlayacaktır. Her insanın odaklanma süresi yaşıyla orantılıdır. Yani bunun için eğer ki bir çocuğa masal okumanız gerekiyorsa o zaman ilk işinizin de kısa ve öz olmasına dikkat etmek olmalıdır.
Yoruma kapalı.